Mutluluğa kavuşmak için, işinizi değiştirin, şehri terkedin, doğayla bütünleşin, kendi ekinlerinizi kendiniz yetiştirin, işte mutlululuk bu! Deyip, mutluluğun formülünü sizlere vererek, kişisel gelişim fenomenin aslıda bu formülden ibaret olduğunu söyleyip sayfamı ve blogumu kapayıp tarlama gitmek inanın ben de isterdim; tabii eğer gerçekten mutluluğun formülü bu olsaydı...
Ama sizlere bir haberim var, evrensel yasalar üzerine az çok çalışmış biri olarak, kimi zor zamanlarda kendim bile aksine söylemlerde bulunabilsem de da, iş başa düşüyor; malesef hayat koşulları bizleri değil, bizler hayat koşullarımızı oluşturuyoruz. Başka bir ifade ile, mutluluğunuz, hayalinizdeki tarlaya taşınmanız veya trilyonlara kavuşmanız ile değil, hayalinizdeki tarlaya taşınmanız ve trilyonlara kavuşmanız, mutluluğunuza bağlıdır.
Bugüne dek benim sayfamda da olduğu gibi çeşitli mecralarda, düşünce gücü ve niyetlerinizi gerçekleştirmenin yolları kısacası çekim yasasının işleyişi anlatıldı, tartışıldı, ve biz bu yasaya inandık, işlediğini çoğumuz gördük.
Çekim yasası, sadece hayalinizdeki arabayı, evi, işi ilişkiyi değil, hayatınızın tümünü etkileyen, değiştiren ve dönüştüren bir yasadır, çekim yasası, hayatınızın ta kendisidir, çekim yasasından dünyanın hiç bir tarlasına taşınarak, hiç bir işi, eşi, dostu değiştirerek kaçamazsınız, kısacası, kendinizden kaçamazsınız.
Peki bu ne demek?İçinizde, maddi olarak fakirliği, ilişkinizdeki kısırlıkları, işinizdeki talihsizlikleri ve benzeri olumsuz durumları yaratan her ne “duygu” ise, o duyguyu tespit edip, kaynağına inip, o duygunuza şifa vermeksizin, o duygunuzun, yani titreşiminizin yarattığı “durumu”Mars’a bile gitseniz yine yaratırsınız.
Sizlere kendimden örnek vermek isterim, benim hayatta benden yaşça büyük ve özellikle hiyerarşik yapılarda önümde yer alan (aile, iş) kadın figürleri ile her zaman belirli bir konuda çok ciddi boyutlarda kişisel çatışmalarım olmuştur. Özellikle iş hayatında mutlaka bu problemi yaşamışımdır. Bu nedenle 7-8 senelik kariyer hayatım boyunca 3 kere iş değiştirerek, her seferinde, problemimi çözeceğine inandığım ve bir öncekinden farklı bir yapıda yönetilen iş yerlerine geçtim ve her seferinde aynı kurguyu yaşadım. Sonunda çok emek vererek okuduğum ve edindiğim Hukuk/Avukatlık mesleğini bırakma kararı aldım. Ancak köprüden önceki son çıkışta yoğun bir şifa ve enerji çalışmasına girerek önceki deneyimlerimin izlerini silip, “kendime” bir şans daha vermeye karar verdim.
Şu anda 4. işyerimdeyim, patronum bir kadın ve aynı problemleri sadece ben enerjisel olarak “formdan” düştüğüm zaman yaşıyor, enerji seviyemi yükselttiğim zaman, mevcut problemin derhal yokolduğunu deneyimliyorum. Kısacası sizlerle burda paylaşamayacağım bir duygu sebebiyle yarattığım bu durumu henüz tamamenşifalandıramamış olsam da, büyük oranda iyileştirmiş olduğum için, şartlarımın tamamen benim enerji seviyeme göre şekillenmekte olduğunu söyleyebilirim.
Burada şunu da söylemekte fayda görüyorum, hayalinizdeki hayat, gerçekten şehri terkedip bir tarlaya taşınmak olabilir, bu niyetin hiç bir kısmı olumsuz değildir, kendinizden kaçmak için bahane olarak kullanmadığınız her niyet, her yaşam biçimi, kısacasıher talebiniz son derece uygundur.
Benim kendim için belirlediğim kişisel misyon, “dünyevi” koşullarımdan arınmayarak/”kurtulmayarak”, aksine mevcut koşullarım içerisinde hayal ettiğim dönüşümü oluşturmaktır. “Plaza Şifacısının” da doğum sebebi tamamen bu kişisel misyonu yaşatmak ve deneyimlemek üzerinedir. Bu ne demek? Benim gibi kişisel gelişim, şifa ve enerji çalışmalarına gönül vermiş birine, hele bir de zamanında iş yerlerinde sıkıntı yaşamış ise, işini bırak kendini bu konuya ada demek kolaydır, ve hatta makuldur. Lakin, dediğim gibi, işte tekrarlayan bir sıkıntı yaşadığı için, mevcut sıkıntısının kaynağına inmek yerine işten kurtulan bir kimsenin, gelecekte de aynı sorunu yaşayacağı tartışmasızdır, bunun işinizle, parasızlığınızla, aşksızlığınızla, erkeklerin kötülüğüyle, insanların vicdansızlığıyla yani “dışarıyla” hiç bir ilgisi yoktur, kişisel gelişim, kişide yani içeride başlar. Adı üstünde kişisel olarak gelişmek demek, yaratmış olduğunuz koşulları, aslında tekrar tekrar yaratabileceğinizi anlayarak, iyileştirerek, hayallerinizi yaşayabilmeniz demektir.
Dolayısıyla aslında başınıza geldiğini inandığınız herhangi bir şeyden memnun değilseniz, değiştirmeniz gereken tek şey sadece sizsiniz! Koşullarınız ruhunuzun aynasıdır.
Gelelim bu konuda nasıl bir çalışma yapabileceğinize:
Kendinize şu soruları sormanızı istiyorum;

2. Peki diyelim,oşey size verildi, o zaman nasıl hissederdiniz? Ve niye o şekilde hissederdiniz?
Niye sorusuna verdiğiniz cevap hayati önem taşımaktadır. Hayati önem derken, kelimeyi gerçek anlamıyla kullanıyorum=) Hayatınızın şu anki mevcut durumu bu “niye” sorusunun cevabındadır. Neyin “yokluğu”duygusunu yaratmışsanız, o yokluk duygusunu “varlık” duygusuna çevirmeniz gerekmektedir.
Olumlama ve Niyet Çalışması kendimin de kullanmış olduğu faydasına çok inandığım çalışmalardır.
Olumlamaları yokluğuna inandığınız duyguyu var etmek için kullanacaksınız (ör. Başarısızlık, kaybetme korkusu, değersizlik duygusu, korku, güvensizlik, paranın kötü olduğu duygusu gibi yokluk duyguları sıklıkla karşımıza çıkmaktadır, bir çoğumuz bilinç düzeyinde farketmeksizin bu tip yokluk duygularımızı yokedeceğine inandığımız dış koşul değişikliklerine yönleniriz )
Niyet Çalışmasını ise, istediğiniz hayatı yaratmak için kullanacaksınız; imgeleme ile birlikte yazmanızı da tavsiye ederim, oluşmasını dilediğiniz koşullarıduyguları ortamları tek tek yazın ve imgeleyin. İmgeleme esnasında, niyetinize sahip olsaydınız hissedeceğiniz duyguları hissederek titreşiminizi niyetinizle eşleştirin. Bu çalışmayı en az 21 gün yapın, ve 21 günün sonunda ara ara tekrarlamayıunutmayın.
Olumlama ve niyet çalışmalarına ilişkin olarak facebook ve blog sayfamdaki yazılara göz atmanızda fayda var.
Üçüncü ve en önemli aşama ise, şu an şimdi niyetinizi gerçekleştirmek için yapabileceğiniz ne var?
Bahaneleri, üşenmeyi bırakın, kalkın ve yapın...
Yoga hocası olmak isteyen bir arkadaşım, sürekli mevcut işinden mutsuz olduğunu yoga hocası olmak istediğini ama maddi durumu olmadığını söyleyip durur. Oysa ki mevcut işinden aldığı maaşından biraz kenara koyup, en fazla 1 sene içerisinde yoga hocalığı sertifikasını edinecek maddi birikimi edinebilir. Demek istediğimi anladığınıza inanıyorum, fiziksel olarak kalkıp yapabileceğiniz birşeyler mutlaka vardır, ufak da olsa.. siz evrene niyetinizi gerçekleştirmek istediğinize yönelik inancınızı ve çabanızı yansıtırsanız, evren çok daha hızlıbir şekilde niyetinize cevap verecektir.
Kendinizle yüzleşin, olmak istediğiniz insan olun, yaşamak istediğiniz ortama sahipmişsiniz gibi “hissedin”.
Mutluluğun formülü işte budur=)
Sevgilerimle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder