20 Temmuz 2016 Çarşamba

Sevgiyi de Anlamadık!



Hayatı anlamaya çalışıyoruz, iyisiyle, kötüsüyle... Evreni anlamaya çalışıyoruz, bilinçaltımızın derinliklerine ulaşmaya çalışıyoruz, insanları anlamaya çalışıyoruz..ama aslında biz henüz özümüzü oluşturan ve benliğimizin en çok ihtiyaç duyduğu, en temel duygu olan sevgiyi, sevmeyi ve sevilmeyi bile tam olarak anlayamadık mı acaba?

Sevgi nediri anlamadan önce, sevgi ne değildir, onu anlamak lazım belki de..

Kendini olduğu gibi kabullenemeyen, kendine saygı göstermeyen, kendini sevmeyen bir insanın, başka bir varlığa sevgi verebilmesi mümkün olamaz. İnsan ancak deneyimlediği kadarını bir başkasına verebilir, o başkası ise ancak kendi deneyimlediği kadar sevgiyi haznesine kabul edebilir. Bu nedenle, sevmek ve sevilmenin başı, kendinizi sevmekten geçer.
Sevgi ayrımcı değildir, sevginin özü evrenin ve içinde barındırdığını canlıların tamamını sevmeyi barındırır.
Sevgi, karşılık beklemez... sevgi herhangi bir sonuca bağlı olmaksızın ya vardır, ya da yoktur, karşılık beklediğiniz herşey alış-veriştir. 
Sevgi, bitip tükenene kadar karşılık beklemeden sürekli kendinden vermek değildir, bunu yapan kişi en başta kendini sevmemektedir.
Sevgi adına başkasını incitmek diye bir şey yoktur. Bu sevgi değil, egodur, kazanma hırsıdır. 
Sevgi adına kendizin incinmesine göz yummak fedakarlık veya sevgi değildir, kendinizi sevmemektir.
Sevgi adına, mutsuz olduğunuz bir ilişkide kalmak sevgi göstergesi değildir, örneğin çocuklarını çok sevdiği için mutsuz bir evliliğe göz yuman kişi en başta kendini sevmemektedir, çocukların gergin ve sevgisiz bir ortamda büyümesi bir ebeveynin çocuğa verebileceği en büyük zararlardandır. 
Sevgi, bir insanı "onun iyiliği için" değiştirmeye çalışmak değildir, sevgi, her insanın hayat dersleri olduğunu bilir ve kişisel seçimlere ve özgür iradeye saygı gösterir.
Sevgi, her tokat atana diğer yanağını dönmek değildir, sevgi kimi zaman size tokat atana, ne kadar da zor olsa, arkanızı dönüp gitmenizi gerektirir.
Kıskançlık, sevgi göstergesi değildir, kıskançlık, özdeğer duygusundaki eksiklik, ve sahip olma/kaybetmeme duygularından doğar.
Şiddet, sevgi göstergesi değildir, şiddet korkunun fiziksel olarak tezahür etmiş halidir, korku içinde sevgiyi barındıramaz, sevginin içinde korku olmaz. 
Çok fazla sevmek diye bir şey yoktur, o "boğmaktır", iticidir, kaybetme korkusundan ileri gelir
Sevgi, huzurdur, dinginliktir, dram, gözyaşı, bağırış, çağırış, adrenalin, heyecan, tutku, "büyük aşk", "büyük sevgi" göstergesi değil, egoların bir arada var olma savaşıdır.
Sevgi, anlamaktır. Sevgi, onaylamadığınız kişi ve durumlara kucak açmak değildir, sevgi, herkesin ruhsal yolculuğunda belli bir seviyede olduğunu anlayarak, kabul ederek, kendinizi bu kişi veya durumlara uzak veya yakın tutma konusunda kendi kararınızı verebilmektir.
Sevgi, herkesin bir olduğunu bilir, bu nedenledir ki, her kötünün içinde biraz iyi, her iyinin içinde biraz kötü olabileceğini kabul eder. 
Saygının olmadığı hiç bir ilişkide sevgi barınamaz.
Örneğin, sadece çocukları sevdiği, yaşlılara yardım ettiği için insan sevgi dolu olmaz, bir insan özündeki sevgi enerjisi ile iletişim halinde ise, bu sevgi tüm evrene ayrım yapmadan yayılır. Yaşlılara yardım edip, sokaktaki hayvanı tekmeleyen insan sevgiden çok uzaktır, yaptığı yardımlar ile sadece egosunu beslemekte ve kendini kandırmaktadır.

Çok ihtiyacımız olduğu bu günlerde, bol bol sevgiyle kalmanız dileğiyle.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Geleceği Bilmenin Sırrı

Geleceği bilmek istiyorsan, Kendini bil.  Geleceği mi bilmek istiyorsun, Dışarı çıkma, *Kendine gel!*,  Geleceği ...