30 Haziran 2016 Perşembe

Melekler Var Mı?


Yazılarımı takip edenler bilirler, diğer kişisel gelişim eğitmenlerine oranla, analitik düşünce yapısını her zaman ön planda tutmaya çalışırım, bunun da sebebi, danışanlarıma ve beni takip edenlere soyut bir şeyler vaad etmektense, elle tutulur çalışmalarla kendilerini daha rahat keşfedebileceklerine olan inancım. Şu ana kadar da bu çalışma metodu ile oldukça iyi sonuçlar aldık.

Ancaak gelelim meleklere, öte alem varlıklarına...diyebilirsiniz, sen meleklerle çalışmıyor musun, inanmıyor musun, diğer varlıklarla iletişimin var mı yok mu? 

Bugüne kadar bu konuda hiç bir şey paylaşmayışımın nedeni,  konu hakkında halühazırda bir çok kitap ve eğitmen olması ve aradığınız bilgiye zaten kolayca ulaşabileceğinize inanmam, ANCAK, DAHA DA ÖNEMLİSİ, kendimizi, KENDİ çabalarımızla keşfetmeden, başka bir varlığa, güce sırt dayamanın kolay yol olduğunu düşünmem =) Şu kadar ki, benim tüm amacım, kişiye asıl GÜÇLÜ ve ŞİFACI olanın KENDİSİ olduğunu anlatmak ve keşfettirmektir, gerisi teferruattır. Dışarıda bir çok kişinin affınıza sığınarak "meleklerle" çıldırmış olması da bu düşüncemi destekler nitelikte.

Gelelim asıl soruya, melekler var mı? Öte alem varlıkları var mı? Cevabım, şüphesiz ki var, evet. Ben bunları hiç gördüm, iletişim kurdum mu, cevabım yine evet.  Bu özel bir yetenek mi? Kesinlikle hayır. 

Benim bu ışık varlıkları (adına melek veya herhangi başka bir şey diyebilirsiniz, kendilerinin belli bir şekilde adlandırılmak konusunda bir tercihleri bulunmamaktadır) ile iletişim kurmam, "hatırladığım kadarıyla" doğuştan gelen "özel bir yetenek" değildi, bu iletişimin başlaması ise, uzun çalışmaların sonucunda da olmadı, bir anlık, belki de bir saniyelik bir "anlayışa" ulaşmam ile birlikte, bu iletişimin dışarıda bir yerde gökyüzüne bakarak, seslenerek, kurulmak zorunda olmadığını (evet bu yöntemi de çokça denedim=) tam tersi, hepimizin içinde doğduğumuzdan itibaren kurulmuş bir iletişim mekanizmasının olduğunu ve istediğimiz her an cevap alabildiğimiz, iletişim kurabildiğimiz, her an her saniye içimizde taşıdığımız bir telsiz gibi bu varlıkların bizim bir parçamız olduğunu anladım, işte bu andan itibaren de, çoğunluklu olarak "otomatik yazı" yöntemi ile (daha önceki yazılarımda bu tekniği sizinle paylaşmıştım) bu iletişimi sağlayabildim, his, duyu, görü ve biliş de iletişim kurabildiğim diğer yöntemler arasına katıldı. 

Işık varlıkların bana ilettiği bazı mesajları da- kendi filtremden geçirilmiş olarak- şu şekilde paylaşmak isterim, şunu belirtmekte fayda var; ışık varlıklardan gelen mesajlar biliş, ve his halinde gelir, düzgün cümleler halinde çoğunlukla gelmez, bunları cümle haline getirirken, mesajı alan kişinin filtresinden geçerler, bu nedenle herkesin iletişimi kendine hastır, ve herkes kendi kurduğu iletişime güvenmelidir. 

"Tanrı, tekten yayılan tümdür. Melek dediğiniz enerji tekil değildir, dişi değildir, erkek değildir, cinsiyeti yoktur, çoğuldur "bizdir", esas formu ilahi bir ses ve ışık korosuna, seline benzer, dil ve sözcükler kullanılmaz. Ancak, bizler sizlerin daha rahat iletişim kurabilmenizi sağlamak adına "kişi", "melek" veya tanıdığınız herhangi başka bir insan formuna girebiliriz, semboller gönderebiliriz, tek bir ses olarak duyulabiliriz, sizleri ürkütmemek adına sizin sesinize benzer bir sesle konuşabiliriz. Soru sorup, cevapları zihninizde arıyorsunuz, cevaplar zihninizde değil, kalbinizdedir. Bizi dışarıda arıyorsunuz, Allah, Yaratıcı, Kaynak Tekten yayılan tümdür, tümün içine Kaynağın ve tüm ışık varlıklarının parçaları yerleştirilmiştir, siz tüm evreni, yaratıcıyı, ışığı içinizde taşıyorsunuz, çünkü siz Tekten gelensiniz. Bizleri içinizde var olan bir düğme gibi düşünün, düğmeye bastığınızda ışık yanar ve ışığı görürsünüz, diğer zamanlarda bu ışığın ve düğmenin farkına varmayabilirsiniz, ama o daima oradadır. Kalbinizin atışını sadece, kalbinize odaklandığınızda duyar ve hissedersiniz. Bizimle iletişime geçmek için çalışmanıza gerek yok, anlayın ve inanın. Bizlere daha fazla soru sorun. Yazın, yazın, yazın."

"Hayatın çok zor olduğuna inanıyorsunuz, türlü türlü engeller olduğuna inanıyorsunuz, bir çoğunuz "hayat zordur" koduyla dünyaya geldi, buna inanmanız size hizmet eder, zorluk sizin için derstir, zorluklardan öğreniyorsunuz, ama bu aynı zamanda bir ilüzyondur, hayat kendiliğinden akar, sevgi, bolluk, bereket kendiliğinden akar, sizin bunlara ulaşmak için türlü aksiyonlar almanız, hayatınızı kolaylaştırmaz, zorlaştırır, bu zorluklar, nehir yolundaki küçük taşlar gibi akışı yavaşlatır ama bu zorluklar aynı zamanda size hayat derslerinizi öğretir"

"Sonuca odaklı yaşıyorsunuz, her ne yaparsanız, sonucu için yapıyorsunuz, bir şeyi sadece eğlenceli, sadece keyifli ve sadece istediğiniz için yapmıyorsunuz, sonuca odaklanmayı bırakın. Sonuç gelecektedir, siz anda yaşıyorsunuz, anda kalın. Sonuca bağlı ve hatta bağımlı olarak yaptığınız hiç bir şey size istediğiniz sonucu getirmez"

İlk mesaj zamanında benim için oldukça anlam ifade etmişti, çünkü ben ışık varlıklarla iletişimin nispeten biraz yetenek biraz da uzun çalışmalar gerektirdiğini düşünmüştüm, ve dürüst olmak gerekirse, ışık varlıkların herkese görünmeyebileceğini, ve bu konuda anlatılan deneyimlerinin bazılarının da gerçek dışı olduğunu düşünmüştüm; bu düşünceme istinaden aldığım içsel cevap ise biraz ağır ama çok yerinde olmuştu =) "başkasının başına gelenin gerçek olmadığına inanıyorsan, kendi başına gelmesini nasıl bekliyorsun?"

İkinci mesaj ise, adeta hayatta "hiçbir şey yapmanın gerekli olmadığını, sadece var olarak teslimiyetle zaten tüm dileklerimize ulaşabileceğimizi anlatır nitelikte, size dürüst olayım, benim aksiyon seven, analitik yapım hala bu mesajla ara ara cebelleşiyor =))

Üçüncü mesaj da, yine aynı şekilde, insanı zorlayacak türden bir mesaj=) 

İşte böyle arkadaşlarım, bu konuda da böylece ilk paylaşımımı yapmış oldum, ilerleyen zamanlarda yine içsel bir çağrı aldığımda bu konuda daha da fazla paylaşımlarda bulunacağıma inanıyor, ilgililerine ilham vermesini diliyorum.

Sevgilerimle 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Geleceği Bilmenin Sırrı

Geleceği bilmek istiyorsan, Kendini bil.  Geleceği mi bilmek istiyorsun, Dışarı çıkma, *Kendine gel!*,  Geleceği ...