Meditasyona ne gerek var.. Bu insanlar neden gözlerini kapatıp boş boş oturuyorlar? Meditasyon çok mu gerekli, abartılıyor mu? Nedir bu uzakdoğu vesvesesi?
Bugün size biraz meditasyondan ve meditasyonun esas amacından bahsetmek istiyorum. Meditasyonun esas amacı, kalp sesi ile ego sesini birbirinden ayırdetmektir. Egomuzun sesi, yani "ben"in sesi, gün içinde duyduğunuz kendinize ait olan, size ne yapıp, ne yapmamanız gerektiğini söyleyen, size akıl veren, sizi koruyup kollayan, sizi kimi zaman azarlayan ve eleştiren, daima kazanmanın peşinde olan, kaybetmekten korkan ve çok rahatlıkla duyabildiğiniz, iletişim ve diyalog kurabildiğiniz yüksek sestir.
Kalbin sesi, veya ruhun sesi, veya kimileri tarafından ise "ilham" olarak adlandırılan ses ise, oldukça naziktir, sessizdir, en beklenmedik anlarda duyulur, çoğu zaman daha önce "aklınıza" hiç gelmemiş, kimi zaman kabul etmesi zor, "akla" yatkın olmayan önerilerde bulunan, sizi heyecanlandıran, midenizde kelebekler uçuran ses ise ruhun sesidir. Ruhun sesi ve zihnin sesi aynı anda devrededir ancak, elbette ki korkularınızdan beslenen ve sizi korumakla görevli egonuzun sesi o kadar yüksektir ki, sizin bu esnada ruhunuzun sesini duymanız imkansızdır. Çizgi filmlerde bir omuzda melek diğer omuzda şeytan, birbirlerinin tam zıttı önerilerde bulunarak kişinin nasıl kafasını karıştırırlar, işte ego ile ruhun sesi de genellikle birbiriyle uyumlu değildir.
Peki ruhun sesini duymak neden bu kadar önemli? Diyelim ki bir bilgisayar alacaksınız biri 2000 model biri ise 2016 model, hangisinin işlemcisi daha hızlı, daha akıllı ve işinize yarar, elbetteki son model olan! Ego ile ruh sesini de bu şekilde düşünebiliriz, ego elbette işinizi görmektedir, gereklidir, ancak ruhun sesi, sizin en akıllı, daima sizin en yüce hayrınıza olacak aksiyonu bilen, en yüksek versiyonunuzdur. Ruhun sesi ile hareket ettiğiniz takdirde mutsuz veya başarısız olmanız veya yanılmanız mümkün değildir, egonun sesi ise, sizin en yüce hayrınızı değil, kısa vadede "hayatta kalmanızı" sağlayacak pratik kararları almanızı sağlayan bir araçtır, ancak sizi uzun vadede mutlu veya başarılı kılma garantisi yoktur, hatta kimi zamanlar egonun rehberliğinde alınan kararlar mutsuz olmanıza sebep olabilir. Bu nedenle kalp/ruh sesini duymayı, dinlemeyi öğrenmek hayat kaliteniz açısından belki de en önemli, en elzem araçtır. Kalp sesini dinlemeyi öğrenmeyi sadece kendiniz değil, çocuklarınızın öğrenmesi de çok ama çok önemlidir. İşte tam da bu nedenle, kişisel gelişim adına hiç bir adım atmamış olsanız dahi, sadece meditasyon yapmanız bile size oldukça güzel bir farkındalık katacaktır.
Size kendi hayatımdan bir örnek vermek isterim, çeşitli teknikler üzerinde yetkinlik sahibimi olmama rağmen uzak geçmişte büyük bir sorunumu bir türlü hiç bir teknikle çözemiyordum, enerjinin kullanımına dair tüm teknikleri, metodları biliyor ve aktif olarak kullanıyordum, ilaveten tarot kartlarındaki ustalığımdan da faydalanıyordum, ama meditasyona yeterli zaman ayırmıyor, açıkçası biraz harcanmış vakit olarak görüyordum, bunun yerine bana gereken bilgilerin rüya yolu ile gelmesi üzerine çalışıyordum. Böylece kendimce, hem uyuyor, hem gereksiz vakit harcamıyordum, bir taşla iki kuş.
Ancak, bir gün o kadar çaresiz hissettim ki, ağlayıp, bağırıp, çağırıp isyan etmeye başladım, kullandığım hiç bir teknik, okuduğum hiç bir tarot açılımı veya dua, mantra, olumlama bana o sorunum hakkında yeterli içgörüyü sağlamıyordu, hatta kendi inancımı sorgular oldum, ve o hırsla "meleklere de inanmıyorum, hiç bir şeye inanmıyorum, eğer olsaydınız, beni duyardınız ve sorunuma bir çözüm önerirdiniz!" şeklinde söylenerek müthiş bir vazgeçmişlik hissine kapıldım. İşte tam da o esnada adeta bana ait olmayan bir iç-ses duydum: "O kadar söylenip, bağırıyorsun ki, bu gürültüde benim sesimi duymayı nasıl bekliyorsun, susarsan duyacaksın". İnanın o an şok oldum, ağlamam bir anda kesildi, ilk şaşkınlığım bu iç-sesin bana mı, başkasına mı ait olduğu, delirip delirmediğim yönünde oldu. Sorunumu bir kenara bırakıp, sesin kaynağını anlamaya çalışır buldum kendimi, ardından bu konuşanın, bu sesin kime ait olduğunun önemli olmadığını düşünerek, herhangi bir kişi, varlık enerji her ne ise, eğer farklı bir önerisi var ise dinlemeye hazır olduğumu farkettim. Ne demişti bana? Sus demişti..zihnimin susmasını istemişti...
İşte o an bana gereken yolu görebilmek için aslında bir çok enerji tekniği yerine, ihtiyacım olanın sadece zihnimi sessizleştirmek olduğunu ve bunu yeterince yapmamış olduğumu farkettim. Yanlış anlaşılma olmasın, enerji teknikleri de hayatım boyunca bana son derece faydalı olmuştur, ancak kimi zaman insan kolay yoldan başlamak yerine en zol yolları seçerek çözüme ulaşmaya çalışabiliyor. Gerçekten de takip eden 1 hafta boyunca sadece düzenli olarak her gün, günde 20 dakika boyunca zihnimi sakinleştirecek aktivitelere yöneldim, dediğim gibi meditasyon benim için bir yük gibiydi, gözlerimi kapatarak meditasyonu ise asla yapamıyordum, ama zihnimi sakinleştirebildiğim her türlü fırsatı değerlendiriyordum, ve zihnimi her gün disiplinle sakinleştirmek yönünde çalıştığım ve vazgeçmediğim için 2-3 hafta içerisinde geleneksel meditasyon yönteminin de aslında gayet rahat yapılabildiğini farkettim ve gerçekten de o ana kadar hiç düşünmemiş olduğum gözümün önündeki cevabı sadece bu yolla keşfettim.
Meditasyonun nasıl yapıldığı sorun değil arkadaşlar, meditasyonun belirli bir yapılma tekniği yoktur, dik oturun, derin nefes alın denmesinin sebebi, nefes düzeni ve enerji akışının en fazla bu pozisyonda sağlanabilmesi, gözlerin kapatılması ve sessiz ortam ise, etrafınızda dikkatinizi dağıtacak uyaranların minimize edilmesine yarar. Başka bir ifade ile, siz bedeninizin rahat ettiği, nefesinizin rahatça aktığı, ve kendinizi "sakin" hissedebildiğiniz her ortamda meditatif bir seviyeye geçebilirsiniz. Bu seviyeyi, sahilde oturup denize bakarken, doğayı izlerken, bulaşık yıkarken, spor yaparken de yakalayabilirsiniz.
Ancak öncelikle, kendinizi tanımanız, neyi yapıp neyi yapamadığınızı anlamak adına geleneksel meditasyonu ana hatlarıyla öğrenmenizi ve denemenizi tavsiye ederim. Zira, geleneksel meditasyon yöntemi esasen, en kolay meditatif hale geçebileceğiniz
Meditasyon spor gibidir, yaptıkça daha kolay bu seviyeye ulaşabildiğinizi ve zihninizi sessizleştirebildiğinizi farkedeceksiniz, bu nedenle düzenli olarak yapmanızı tavsiye ederim, disiplin ve istikrar her konuda olduğu gibi bu tip konularda da gereklidir.
Birebir ve toplu meditasyon çalışmaları ve eğitimleri için bana fitsoulfitmind@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz, yaklaşan doğada toplu meditasyon etkinliğimiz için de takipte kalın.
Sevgilerimle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder