8 Ağustos 2018 Çarşamba

Kırıklar ve Kırgınlıklar - Bir Rahatsızlığın Anatomisi




Herkese merhabalar,


Uzun bir süredir ortalarda yoktum, yoğun bir kış programının ardından, inzivaya çekilmek ve iç dünyamla ilgilenmek ihtiyacında hissettim kendimi, her ne kadar ben bu hisler içerisinde olsam da, zihnim çalışmam konusunda oldukça istekli olduğundan, biraz iş, biraz keyif derken, bazılarınızın bildiği üzere ayak parmağımı kırdım!


Bu ufak gibi görünen rahatsızlık, benim hareket kabiliyetimi tam 6 hafta boyunca engelledi, tam iyileştim derken, bu defa da annem aynı şekilde ayağını kırmaz mı! Haydi bakalım, bu defada tüm mesaimi ona harcarken buldum kendimi… E akabinde de, hakedilmiş bir tatile çıktım =)


Kısacası tam tamına iki ay boyunca yaşadığım rahatsızlıklar, beni iş yapmaktan alıkoydu. Size hep ne derim, sizden daha zeki olan aklı dinlemekten imtina ederseniz, o akıl mutlaka kendisini size duyurmak üzere elinden geleni yapacaktır! Ben inzivaya çekilme ihtiyacı hissededurayım, çekilsem mi çekilmesem mi diye karar verene kadar, sevgili enerjim bana gereken şeyi, “zorla” verdi ve mecburi inzivam başlamış oldu.


Peki neden “ayak kırığı”?


Bir Reiki Master olarak, her türlü rahatsızlığın sebebinin duygusal, ruhsal veya zihinsel olduğunu daima anlatırız, kırık çıkıklar da bu kuraldan muaf değil. Peki neden “kırık”?


Evet inzivaya çekilme konusunu yeterince ciddiye almamıştım, ve “zorunlu inziva” ortamı yarattığımı farkedebiliyordum, ama “kırılma” durumunun da bir anlamı olmalıydı, mutlaka..


Cevap hemen gelmedi… ben de zorlamadım.. Unutmayın bir şeyi çok isterseniz olmaz! İsteyip bırakmanız ve akışa teslim olmanız gerekir (bu konu bu seneki gündemimiz olacak merak etmeyin).


Cevabı her zaman bilirsiniz, sadece idrak etmeniz zaman alır.

Cevabı ararsanız, daima "arama" enerjisinde kalırsınız, cevap sizde, idrak edilmeyi bekliyor...


Öyle de oldu..


Malum hem içinde yaşadığım ülkenin gerginliği, hem astrolojik olarak gökyüzündeki gerilim, ve özel hayatıma yansıyan gerilimler, ruhumun bir parça “kırılmasına” neden olmuştu. İdeal bir zihin, duygu ve ruh durumunda değildim, ancak “işin uzmanı” olduğunuzda, ve kendinize belki de gereğinden fazla güvendiğinizde, ufak “kırılmalara” önem vermeyebiliyorsunuz... Buna da biz spiritüel ego diyoruz =)


Eğitim verdiğim gruplara ve bireysel olarak çalıştığımız danışanlarıma, beni tek örnek, tek yol, tek uzman, tek eğitmen/öğretmen olarak almamaları gerektiğini, benim de her insan gibi idealden çok uzak zamanlar geçirebildiğimi, ancak benim verdiğim bilgileri içselleştirip, kendi hayatlarına uyarlayıp, uygulamaları gerektiğini anlatırım. Kendisini “guru” gibi tanıtan eğitmenlere de pek de fazla intiba edilmemesi gerektiğini ayrıca belirtirim. Zira ne ben, ne de kendini guru gibi tanıtan kimselerin, sizlerden hiçbir üstünlüğü yok, belirli alanlarda bilgi birikimimizin sizlerden daha fazla olduğu doğrudur ancak iş “uygulamaya” gelince her bir insanın hayatında öğrenmesi gereken öğretiler ve aşması gereken blokajları bulunur. Ben bunları saklamaktan yana hiçbir zaman olmadım, bunun yerine bu zorlukların neden oluştuğunu ve nasıl aştığımı anlatabilmenin çok daha faydalı olduğunu düşünüyorum.


Evet, ben farketmeden bir süredir ruhen, zihnen ve duygusal olarak kırılmıştım, ve bu kırıkları tamir etmek üzere yavaşlamak yerine, mücadeleci doğam, kırıklar üzerine inşa etmeye devam etmek istiyordu, hem kendim için hem başkaları için… bu sağlıklı bir yaklaşım kesinlikle değil, temeliniz bir ağaç gibi sağlam ve köklü değilse, bir kuvvetli rüzgarda savrulmanız an meselesidir.


Peki ben ne mi yaptım?


Yavaşladım…zihnen, ruhen ve fiziken...


Geri çekildim…


Sessizleştim…


İçime döndüm…


Dingin müzikler dinledim…


Beklentilerimden hem de hepsinden arındım…gün ne getiriyor ise ve ne gerektiriyor ise, onunla ilgilendim...


Bu dönem beklentileri gerçekleştirmek için mücadele edilecek bir dönem değil, olanla barışmak, olanı anlamak ve olanı sevmekle geçirilmesi gereken bir dönem…


Bu mesajın sadece benim için değil, birçok kişi için geçerli olduğunu düşünerek bugün bu satırları sizlerle paylaşıyorum.


Bir çekim yasası uzmanı olarak daima sizlere niyetlerinizin gücünden bahsettim ve hiçbir niyetin cevapsız kalmayacağından…ve her hayalin gerçekleşebileceğinden...


Ve ilave ettim..


Yıkıntılar üzerine inşa edemezsiniz, önce yıkıntılarınızı ve çöplerinizi temizlemelisiniz.. Bu, kaybedilmiş bir zaman değil, aksine niyetlerinize giden yolda geçmek durumunda olduğunuz engebeli yollardır.


Bu engebeli yollara karşı isyan etmek, başka bir yol aramak, öfkelenmek, saldırganlaşmak ve savaş baltalarınızı çıkarmak, engebeli yolu aşmanıza değil, engebelerin daha da büyümesine yani acıya yol açar.


Bir savaşçı, ne zaman savaşması gerektiğini ve ne zaman geri çekilmesi gerektiğini bilen kişidir.

Bu sene, benimle birlikte, ruhsal bir savaşçı olma yolunda ilerlemeye ne dersiniz?


Sevgilerimle,


İrem




Bireysel danışmanlık ve grup eğitimi talepleriniz için fitsoulfitmind@gmail.com adresinden bilgi ve randevu alabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Geleceği Bilmenin Sırrı

Geleceği bilmek istiyorsan, Kendini bil.  Geleceği mi bilmek istiyorsun, Dışarı çıkma, *Kendine gel!*,  Geleceği ...