9 Ekim 2015 Cuma

Herşeyin Ücretsiz Olduğu Evren AVM Açılmıştır, Hepinizi Bekleriz!


Kuantum Evren teorisine göre, evren ve barındırdığı canlı ve cansız her şey sadece titreşimden oluşmaktadır.  Bu teoriye göre, herhangi bir “şey”, madde formuna kavuşmadan ve gözlemlenebilecek hale gelmeden önce, saf düşünce, yani titreşim formundadır.  
Albert Einstein ve John Dewey bu kuramı şu şekilde açıklamaktadırlar:

“Hayal etmek herşeydir, hayal etmek, hayatta karşılacaklarınıza dair bir ön izlemedir” (“Imagination is everything, it’s a preview of life’s coming attractions”.) Albert Einstein

(Bilimde gerçekleştirilen her ilerleme, hayal gücünün ürünüdür” (“Every great advance in science has issued from a new audacity of imagination”. ) John Dewey

Bu nedenle ürettiğiniz her düşünce anında evrende bir titreşim formuna kavuşur ve titreşimsel dalga olarak evrende var olur, ve yok olmadan varlığını sürdürür; zira enerji hiç bir zaman yok olmamaktadır. Buna göre, evrende titreşimsel enerji dalgası formunda “gerçekleşme olasılığı bulunan” sınırsız olasılıklar mevcuttur. Başka bir ifade ile, evrende aslen titreşimsel bir dalga olarak var olmayan hiç bir şey mevcut değildir. Buna geçmiş, an ve gelecekteki her türlü olay ve buluş da dahildir.

Bu alana “olasılıklar alanı” denir (aynı zamanda bkz. Olasılık Teorisi).  Bir titreşim dalgası yani olasılık üzerine yeterince odaklanırsanız, yani bu dalgayı enerji ile beslemeye devam ederseniz, o olasılık elle tutulabilecek ve gözlemlenebilecek  bir madde olarak da hayatınızda form kazanır.

Kahinlerin, falcı ve medyumların,  bir kısmının “geleceği görebilmesi” bu olasılıklardan hangisinin gerçekleşmeye yakın olduğunu tespit edebilmeleriyle ilgilidir.  Kimi falcının bir kişi için söyledikleri çıkarken diğer bir kişi için çıkmaması gibi durumlar, ilgili kişinin olasılıklar arasında yaptığı seçimlerin değişmesi ile ilgilidir.  Bu doğrultuda tarot, kahve falı ve benzeri araçlar hangi olasılıkları hayatınıza çekmekte olduğunuzu anlamak ve buna göre yön değiştirmek veya aynı yolda ilerleme kararı almak için faydalı araçlar olabilir.

İmgeleme için faydalı bir teknik olarak benim de sıklıkla kullandığım bir teknik mevcuttur, evreni bir alışveriş merkezi gibi binlerce reyonu olan çeşit çeşit ürünler sunan bir alışveriş merkezi gibi düşünün. Nasıl ki alışveriş merkezinde istediğiniz reyondan istediğiniz ürünü alırsınız, evrenin raflarından da istediğiniz olasılığı hayatınıza raftan çekip aldığınızı imgeleyin.

Bu kuramın gerçekliği ve doğruluğu sanatçılar arasında sık sık deneyimlenir, nasıl mı?
Sanatçılar hangi alanda olursa olsun, ürünlerini “ilham” alarak ortaya çıkardıklarını söylerler. İlhamın ise bir anda herhangi bir işle uğraşırken “gelmesi” hali söz konusu olur. Aslında olan, olasılıklar evreninde titreşimsel olarak var olan bir fikri “algılamaktan” ve “yakalamaktan” ibarettir. Bunu ise daha sonra bir ürüne dönüştürmek sanatçının işini oluşturur. Sanatçıların “hassas ruhlar” olarak tanımlanması ve sezgilerinin kuvvetli olması ise bu anlamda tesadüf değildir, bu kişiler, diğer insanların algılamadıkları titreşim dalgalarını algılayarak sanatsal bir ürün olarak ifade etmekte ustadırlar.

Diğer yandan, sanatçılar arasında sık sık duyabileceğiniz başka bir şey ise bir sanatçının yaratıcı bir ürününü görünce “Ben de bunu düşünmüştüm! Inanmıyorum benden önce yapmışlar” şeklindeki veryansınlarıdır. Hatta kimi zaman sanatçılar birbirilerinin işlerini kopyaladıklarını iddia ederler, bu kimi zaman doğru olmakla beraber, kimi zaman aynı fikrin bu kişilerin birbirlerinden haberleri olmaksızın aynı anda ortaya çıkması da söz konusu olur, bunun sebebi de, olasılıklar evreninde, olasılık halinde bulunan düşünce formunun farklı kişiler tarafında aynı zamanlarda algılanabilmesidir. Bu nedenle ben sanatçı danışanlarım da dahil olmak üzere özgün bir fikri olan kişilere bu fikri derhal hayata geçirmelerini öneririm, zira evrenin reyonundan, o ürünün kimin tarafından ne zaman kapılacağı hiç belli olmaz! =)

Bu nedenle, “ilham” ve “fikir” gerektiren işler ile uğraşıyorsanız bu olasılıklar evrenine girmek için dış  beyniniz için fazla sayıda uyarıcı olmayan bir ortama girerek (başka bir ifade ile sessiz ve sizi rahatsız edecek unsurların bulunmadığı bir mekan) 10-15 dakika boyunca ihtiyacınız olan fikirlerin tepe çakranızdan size doğru aktığını hayal ettiğiniz bir meditasyon uygulayın.. fikirler meditasyon esnasında ortaya çıkmayabilir ve hatta genellikle de çıkmaz, tam tersi beyninizi serbest bıraktığınız başka bir zamanda mutlaka ortaya çıkacaktır.

Başka bir örnek ise şudur; bazı şeyleri nasıl bildiğinizi bilmeden bildiğiniz oldu mu hiç? Hiç bir yerde duymadığınıza, okumadığınıza, daha önce öğrenmediğinize emin olduğunuz bir konu hakkında birden bire fikir beyan ettiğiniz ve bunun yüzde yüz doğru çıktığı oldu mu? Bu biliş hali, evrende her bilginin mevcut olmasından ve sizin de tepe çakranızın duru olduğu durumlarda, bu bilgiye erişebilmenizden kaynaklanır.

Durum budur, şimdi hepinize evrenin reyonlarında keyifli alışverişler dilerim =)

Sevgilerimle


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Geleceği Bilmenin Sırrı

Geleceği bilmek istiyorsan, Kendini bil.  Geleceği mi bilmek istiyorsun, Dışarı çıkma, *Kendine gel!*,  Geleceği ...