17 Aralık 2015 Perşembe

Ne Kadar Güç Uygularsan O Kadar İleri Gider



Bir şeyi götürebileceğiniz kadar uzağa götürebilmek için, diyelim ki bir masa, bir sandalye, ona uygulayabildiğiniz kadar güç uygulamanız gerekir, gücünüz bittiği nokta masa ve sandalyeyi ulaştırabildiğiniz en ileri noktadır, veya bir taş düşünün..küçükken deniz kenarında oynardık..taşı en uzağa kim atacak...kollara kuvvet..kim en kuvvetliyse, taşı en uzağa uyguladığı güç ile o atar, kazanırdı.

Kısacası, herhangi bir şeye ne kadar güç uygularsanız o kadar ileri gider, temel fizik kanunu...

Deyip de geçmeyin...

Bu temel kanun...bizim zihinlerimizde bir kod hem de köklü bir kod olarak yer almakta..nasıl mı?

Birini ne kadar çok seversem, birine ne kadar çok sevgimi verirsem, o da mutlaka beni sever.
Bir seyin/kişinin peşini ne kadar kovalarsam, mutlaka o şey/kişi benim olur.
Çocuğumu ne kadar korursam, o kadar güvende olur.
Ne kadar çok çalışırsam, o kadar da para kazanırım (şaşırdınız değil mi, bu kısma geleceğim)
Kışın ne kadar sıkı giyinirsem, hasta olma ihtimalim o kadar az olur.
Ne kadar çok konuşursam, o kadar iyi anlaşılırım, hatta kimi zaman sesimi yükseltirsem, o zaman beni dinlemek zorunda kalırlar.
İstediğim bir şeye ne kadar odaklanırsam, o şey bir gün mutlaka gerçekleşir (sanırım, yine şaşırdınız=)
Ne kadar yediklerime dikkat edersem, o kadar fit ve de o kadar sağlıklı olurum.

Peki bu önermelerin hepsi hem doğru, hem de yanlış desem? Bu önermelerin doğruluğunu da yanlışlığını da siz belirliyorsunuz desem?

Eğer bu önermelerin hepsi yüzde yüz ve TARTIŞMASIZ doğru olsa idi, hepimiz şu an Brad Pitt, Angelina Jolie ile evli olur (zira temel kanuna göre, bu kişileri kovalarsak elde etmememiz imkansız), en çok çalışan en zengin olur, en sıkı giyinen hiç hastalanmaz, buzdolabı organik gıdalarla dolu olan kişi, kansere hiç yakalanmaz, sigara içenlerin hepsi kanser olur, çocuklara hiç bir şey olmaz, hayatında 1 kere diyet yapan ilk seferde başarılı olmaz mıydı? Daha da güzeli, çekim yasasını öğrendiğimiz gün, isteklerimize kısa zamanda kavuşmaz mıydık? E kavuşamıyoruz?

Peki burada aksayan noktalar nedir?

a) Bağımlılık....saplantı...."fazla güç uygulama"
b) Toplum tarafından belirlenmiş kanun ve "limitlerin" tek gerçek olduğuna inanmamız.

Peki aslolan nedir ?

a) Kedi gitmesin diye kuyruğundan tutarsanız, iyi ihtimalle kaçar, büyük ihtimalle kaçmadan da sizi tırmıklar. Sonuç: Kedi Gitti

Çekim yasası böyle bir şeydir, siz bir şey sizin olsun diye, hem de herhangi bir şey, para, sağlık, aşk, kariyer... devamlı kuyruğundan tutarsanız, her gün her saniye bu konuya odaklanır, o konudan başka bir şey düşünemez hale gelirseniz,  o şeyin size doğru akışını bloke edersiniz, daha da kötüsü, zamanla olanı da "kaçırırsınız".. yani kedi gider, kimi zaman da sizi tırmıklayarak gider.

Şöyle düşünün.. "başka bir şey dilesem olacakmış valla" dediğiniz anlarda, hiç o olan dileğiniz üzerinde fazlaca odaklandınız mı? Her gün onun üzerinde mi düşündünüz.. muhtemelen hayır.. içinizden geçirdiniz.. bir iç çektiniz..saldınız/unuttunuz gitti... ve oldu.. işte bu kadar basit aslında..

Çocuğu korumak kollamak konusuna gelince, öncelikle hiç bir birey diğer bir bireyin özgür iradesine müdahale edemez, çocuk bedeninde yer alan ruh, olgun bir ruhtur ve kendi realitesini o da an be an yaratmaktadır. Bu nedenle çocuğunuzu, koruma güdüsüyle sıkboğaz etmek yerine, evrenin daima yanında olduğunu ve güvende olduğunu aşılamak çok daha faydalı olacaktır.

b) Eğer toplumun inandığı gerçeklerin tamamı tartışmasız doğru olsaydı bugün günde 3 saat çalışıp, caddelerde günün her saati fink atıp zenginlik içinde yaşayan tek bir insan olmaz, sebze meyve ile beslenen tüm insanlar sağlıklı olur, her türlü önlemi almasına rağmen, kaza belaya rastlayan insan hiç olmazdı.

Toplum ve aileden öğrenilen kodlar, özünde taze bir beyin için herhangi bir anlam ifade etmez, taa ki siz de herkes gibi onları kendi gerçekliğiniz olarak kabul edene kadar veya bu kodları farkedip, kendi gerçekliğinizi kendiniz yaratana kadar.

Topluma (bilinçli olarak) aşılanan en büyük kod "gecelere kadar çalışırsan, özel hayatından, sosyal hayatından feragat etmeye hazır olursan, işte o zaman bir yerlere gelir ve zengin olursun" kodudur. Bu kod nedeniyle, "modern kölelik" sistemi başgöstermiştir.

Oysa evren bu şekilde işlememektedir, evrende herşey SINIRSIZDIR ve daima HERKESE DOĞRU AKAR..Taa ki, bu akışı zihin kodlarımız ile biz kendi elimizle bloke edene kadar.

Evrende doğru, yanlış, kural, sınır, limit diye bir şey yoktur...evren olasılıklar evrenidir, ve siz hangi beklenti içerisinde olursanız, o olasılık sizin için gerçek olur.

Peki, siz bugün kendiniz için hangi olasılığın gerçek olmasını seçtiniz? Hangi kedilerin kuyruğundan tutuyorsunuz?

Sevgilerimle





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Geleceği Bilmenin Sırrı

Geleceği bilmek istiyorsan, Kendini bil.  Geleceği mi bilmek istiyorsun, Dışarı çıkma, *Kendine gel!*,  Geleceği ...