8 Ocak 2016 Cuma

Ah Şu Fazla Kilolar!



Bugün size en az maddi problemler kadar canımızı sıkabilen bir konudan bahsedeceğim =)

Fazla kilolar!

Özellikle biz hanımlar, bir de Akdeniz vücut tipine sahip Türk Hanımları, daha hayata başlarken, iklimimizin olumsuz taraflarını hopp bedenimize indirerek, kilo maratonuna 1-0 geride başlıyoruz. Şanslı kuzeyliler.. =)

Yediğimiz lokmaları tek tek sayıyor, su bile yarayabildiği için içtiğimiz sıvıların bile miktarına dikkat ediyoruz. Hayatımızın yarısı diyet yapmakla geçiyor, çeşit çeşit... hepimiz fahri diyetisyen olduk bile!

Diyetler işe yarıyor yaramasına, kilo da veriyoruz, ama hayat her gün diyetle mi geçer diye de arasıra isyan ediyoruz.

Şimdi hazırsanız, size ilginç bir şey söyleyeceğim. Herşey enerjidir dedik, çekim yasasına inanıyoruz dedik.. peki fiziksel özelliklerimizi neden bu denklemin dışında bırakalım?

HERŞEY GİBİ, KİLO DA SADECE VE SADECE ENERJİNİN FİZİKSEL OLARAK TEZAHÜR ETMİŞ HALİDİR!

Beyler, hanımlar, kilo yemek yiyerek elbette alınabilir, bu bilimsel bir gerçektir, ama kiloyu bedende tutmamızın, ve gram üstüne gram biriktirimemizin sebebi YEMEK DEĞİLDİR!

Öyle olsaydı, bugün bir erkek gibi yiyip (şaka değil, sıradan bir erkekten, eşimden çok daha fazla yiyorum), düzenli spor yapmayan (malesef) biri olarak en başta benim nasıl senelerdir 38 beden kalmayı başardığımı nasıl açıklayacağız? Beni geçiyorum, etrafınızdaki sinir bozucu çıtı pıtılara bakın, herşeyi yiyip yiyip asla kilo almayan, gıcıkları=) ne yapacağız.

Kilonun, fazla kilo olarak bedende var olmasının ana sebeplerı şunlardır:

1. Yemek ile olan ilişkiniz
2. Hayat ve kendiniz ile olan ilişkiniz

Yemek ile Olan İlişkiniz (Kilo Almanın Ana Sebebi) :

Bizler yemeği, ve bir takım gıda ürünlerini "düşman" olarak kodlamaktayız. "Mantı, cips, kola, fast food, pilav, makarna, patates, pasta, börek vb. şişmanlatır" , "çok yağlı yemek şişmanlatır", "çok yedim, şişmanlayacağım", "bunu yememem lazım",  "keşke bu kadar yemeseydim" ve bunun gibi artık ağzımızdan otomatik çıkan bir çok cümle BEDEN İÇİN BİR EMİRDİR. Çekim yasası ne der hatırlayalım, "herkes duyguları ile kendi gerçekliğini yaratır" . Bu noktadan sonra artık ağzınıza attığınız her lokma bedeninize attığınız bir bombadır. Yemek yerken, her lokmayı ağzınıza atarkenki o suçluluk duygusu ise verdiğiniz emri duygu ile besler ve emrinizi "gerçekleştirirsiniz".

Çekim yasasını bilinçli olarak kullanmaya dair tüm adımları farkında olmadan yemek yerken yerine getirmektesiniz:

1.Emri verdiniz -> fazla yedim, xx şişmanlatır, ayy şişmanlayacağım
2.Verdiğiniz emri gerçekleşmiş gibi hissettiniz, ve duygularınız ile desteklediniz -> çok şiştim, suçluluk hissediyorum
3. Sonuç -> Kilo
4. Kiloya odaklanma -> şişmanladım, şiştim, şurdan yağlarım fırtladı
5. Odaklandığın şey büyür
6. Sonuç -> Artan kilo

Hatta bu formülü hayatınızdaki diğer herşeye bu şekilde, bu istikrar ve inançla, uygulasanız şu an elde edemeyeceğiniz hiç bir şey olamayacağını size garanti ediyorum.

Hiç bir gıda ürünü, siz onu damgalayana kadar bedeninize olumsuz bir etki veremez, bedeniniz, işine yaramayan tüm kısımları atmaya ve her gün kendini iyileştirmeye programlanmıştır. Bedeninizin her gün kanserli hücre ürettiğini ve bu hücreleri iyileştirdiğini biliyor muydunuz! Ancak sizin sözünüz beden için emirdir ve bu programı duygularınızla aslında her gün sekteye uğratma kabiliyetine sahipsiniz.

Ve elbette bu kodu tamamen tersine çevirerek herhangi bir diyete dahi gerek duymaksızın fazla bir kaç kilonuzdan kurtulmanız mümkündür. Ancak kilo sorunu bir kaç kilonun ötesine geçen kişiler bakımından, sadece kodlar değil aynı zamanda hayatla ve kendileriyle olan ilişkileri ile yakından ilgilidir.

Hayatla Olan İlişkiniz (Kilo Almanızın ve Verememenizin Ana Sebebi):

Kilo almanın ana sebebini yukarıda açıkladık, peki kilo verememenin, ya da versek bile geri almanın sebebi nedir?  Hayatta farkında olsanız da olmasanızda yarattığınız herşey sizin bir duygunuza hizmet etmektedir. Kilo size hizmet etmektedir!

Fazla kilolarımızı bedenimizde tutmanın altında çoğunlukla duygusal sebepler yatar.

Örnekler

- Fazla kilo, hayatta bir çok şeyi yapamamanızın, elde edememenizin çok güzel bir bahanesini oluşturur. Sığındığınız bir sığınak gibidir.

Eğer biraz daha az kilolu olsaydım daha mutlu olurdum, zayıflasaydım bir ilişkim olurdu, zayıf olsaydım çok daha enerjik olabilirdim bu da kariyerime olumlu şekilde etki ederdi, zayıflasaydım daha sosyal olabilirdim. Bunları yapamama sebebim kilolarım. Bir kilo vereyim de bak neler yapacağım. Tamam, peki kiloları vermeye ne dersin? Olmuyor! Bunun altında yatan sebep çoğu zaman kilo verdiğinizde, hayatınızın hala dilediğiniz gibi olmadığını görmekten korkmakta yatar, o nedenle kilo vermemek sizin için çok daha güvenlidir, ve hayatla yüzleşmemeniz ve hatta hayata dair korkularınız ile yüzleşmemeniz için çok güzel bir sığınaktır. Düşünsenize, şimdi herşeyi kilonuza bağlayabilirken, kilo ortadan kalktığında ve hala istediğinizi elde edemediğinizi görürseniz, o zaman ne yapacaksınız? Bu soruyu cevaplamak zorunda kalmamak size daha rahat geliyor olabilir.

- Fazla kilo sizi koruyor olabilir.

Hayatla ve insanlarla ilgili güven problemi yaşayan kişiler, özellikle hayatı tekin olmayan belirsiz ve tehlikelerle dolu gören ve incinmekten ürken kişiler, farkında olmadan kalp çakrasının etrafını etten bir duvar ile örerek kendilerini duygusal olarak koruduklarını zannederler. Dolayısıyla bu kalkanı indirmek, hayata karşı "çıplak" ve "savunmasız" kalma riskini barındırır.

- Fazla kilo duygusal bir açlığa işaret ediyor olabilir.

Sevgisizlik, mutsuzluk, öfke, içe atma ve benzeri olumsuz duyguların yarattığı "yokluk" hissini yiyerek tamamlamaya ve uyuşturmaya çalışıyor olabilirsiniz. Yemek yemek bir köklenme metotudur. Köklenme bedendeki olumsuz enerjiyi akıtarak, enerjinizi dengelemeniz için gerekli bir sistemdir. Ne zaman bir olumsuz duygunuz ortaya çıksa artık refleksif olarak yemeye yönleniyor olabilirsiniz. Ancak yemek yemek, kısa süreli bir çaredir ve etkisi geçtikten sonra "yokluk" duygunuz yeniden ortaya çıkar. Bu duyguyu dünyadaki hiç bir diyetle çözemezsiniz, çünkü diyet yüzeyde görünen bir sorun ile ilgilenir. Oysa ki sorunun kaynağı duygusal seviyededir.

- Fazla kilo ile kendinizi veya başkalarını cezalandırıyor veya kendinizden uzak tutuyor olabilirsiniz.

Özellikle ufak yaşlardan itibaren erkekler ile yaşanan olumsuz tecrübelerden dolayı kadınlar erkekleri kendilerinden uzak tutmak üzere bedenlerini farketmeden daha az çekici kılma eğilimi gösterirler, kilo bunun bir numaralı yöntemidir.

Benzer şekilde, özünüzde hissettiğiniz kendini sevmeme duygusu nedeniyle, kendinize duyduğunuz öfkeden dolayı, bedeninize ağırlık ile eziyet çektiriyor olabilirsiniz.

- Fazla kilo enerjinin sağlıklı bir şekilde akmadığına işarettir ve enerji dengesinde bir sorun olduğuna işaret eder.

Hiç en iyi falcıların "kilolu" olduğuna dikkat ettiniz mi? Bunun sebebi bu kişilerin ruhsal sezgilerine yoğunlaştıklarından dolayı, dünyevi meseleleri yöneten alt çakraların ihmal edilmesinden kaynaklanır.

- Fazla kilo ile ilgi ve sevgi çekiyor olabilirsiniz.

Fazla kilolu insanlar "şirindir" ve "tontondur" ve yaptıkları bir çok hareket de bu sevimlilikleri nedeniyle diğer kişilere oranla daha fazla tolere edilir.

Bunlar sadece örneklerdir; ve çoğu kişi bu duygu durumuna sahip olduğunu çoğu zaman farketmez. Bunlar çoğunlukla altta yatan duygulardır ve uyanık zihni sinsi sinsi yönlendirmektedirler.

Ve malesef, altında duygusal ve enerjisel sorunlar yatan fazla kilo problemlerinin KALICI olarak çözülmesinin tek yolu bu iki ana unsura odaklanmaktan geçmektedir; veya daha zor olan ebedi diyet yöntemini de deneyebilirsiniz, ancak unutmayin insan ruhu dayatmalardan, limitlerden ve kısıtlanmaktan hoşlanmaz diyet insanın ruhuna aykırıdır ve "yokluk" ve "kıtlığı" temsil eder. Yanlış anlaşılmasını istemem diyetler son derece işe yaramaktadır, ve belirli bir zaman planında kilo vermek için oldukça geçerli ve faydalı yöntemlerdir. Ancak diyet fiziksel olanın ötesi ile ilgilenmez, ve kilonuzun altında yatan esas sorun fizikselin ötesinde ise diyetlerin kalıcı bir çözüm olması mümkün değildir, demek istediğim budur.

Söz konusu duygusal sorunlar çözüldükten sonra, kilonun kendiliğinden zaman içerisinde kaybolması hiç şaşırtıcı değildir, ve bunu gerçekleştirebilen bir çok kişi vardır.

ÖNEMLİ NOT: İnternette kolaylıkla erişebileceğiniz kilo vermeye ilişkin olumlamalar, kilonun altında yatan duygusal sorunlar çözülmeksizin sizi fazla bir sonuca malesef götüremez. İlaveten, "her gün biraz daha inceliyorum" şeklinde bir olumlama her gün ne kadar kilolu olduğunuzu size hatırlatıyor ise, bu kilonuza odaklanmanıza sebep olur ve unutmayın ODAKLANDIĞINIZ ŞEY BÜYÜR. Dolayısıyla bu olumlamaları dikkatle ve gerçekten sizi mutlu kılıyor ise kullanmanızı öneririm. Unutmayın, bulunduğunuz durumu reddetmek yok saymak onu baki kılar, öncelikle mevcut durumunuzu kabullenin ardında da bu durumun değişebileceğine inanın.

Sevgilerimle


























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Geleceği Bilmenin Sırrı

Geleceği bilmek istiyorsan, Kendini bil.  Geleceği mi bilmek istiyorsun, Dışarı çıkma, *Kendine gel!*,  Geleceği ...