16 Ocak 2016 Cumartesi
Yönetimlerde Yargıladığınızı Kendi Hayatınızda Yapıyor Olabilir Misiniz?
Şifacılık ve kişisel gelişim yolunda yürüyen kişiler siyaset ve politika ile uğraşmaz. Çünkü bilirler ki; bir çok yönetim sistemi, toplumların psikolojik ve duygusal notalarına göre planlanmış, yapay, ve kişinin, kişisel gücünü elinden almaya yönelik sistem ve metotları içinde barındırır; ve bu yüzyıllardır da böyle sürüp gitmektedir.
Bu nedenle bu ve diğer hiç bir yazımda siyaset ve politika ile ilgili hiç bir şey göremeyeceksiniz.
Ancak, ülkemizin ve hatta Dünya'nın mevcut kaotik durumu göz önünde bulundurulduğunda, bizim de kendi adımıza yapabileceğimiz bir şeyler var mıdır, buna bir bakmak gerek.
Dünyanın herhangi bir yerinde, başta ülkemizde olmak üzere, bir terör olayı meydana geldiğinde ki, aslına bakacak olursanız bu tip olaylar malesef ülkemizde her gün yaşanmaktadır- ve sadece izin verildiği ölçüde bu olaylardan haberimiz olmaktadır- hepimizin ilk yaptığı şey, kınama, öfke, lanetlemeye yönelik duygusal boşalmalar yaşamak, özellikle sosyal medya savaşları gözden kaçacak gibi değil.
Şahsi facebook sayfamı açtığımda, sadece terör olaylarını kınamak da değil, aynı zamanda BİRBİRİMİZE de verdiğimiz ve VERMEDİĞİMİZ tepkiler yüzünden saldırıyoruz. "Fransa'ya dualar eden avrupa çocukları, şimdi nerdesiniz?", " bir çok evlat ölürken, nasıl olur da sen tatil fotoğraflarını paylaşırsın?", "bu terör olayının sebebi sizsiniz! bilmemkimlere oy vermiştiniz" , "ölenler arasında Türk var mı?, oh neyse ki yok", " Bu ülkede artık yaşanmaz" ve daha bir sürü paylaşım ve tepki.
Arkadaşlar, bu gibi tepkilerin ne kendinize ne de BÜTÜNE hiç bir faydası olmadığı gibi, salınan bu öfke dolu enerji, ülkenizin, Dünya'nın ve hatta Evrenin yani BÜTÜNÜN titreşimini düşürmektedir, yani aslında herkese kötülük yapıyorsunuz.
Üzülmeyin demiyorum, yas ve üzüntü bu gibi olaylar sonucunda açığa çıkan DOĞAL duygulardır ve bu duyguların YAŞANMASI, HİSSEDİLMESİ ve bir süre sonra da dönüştürülmesi gerekir. Ancak, DEVAMLILIK gösteren öfkeli ve tepkisel davranışların kimseye bir faydası yoktur, ayrıca hiç düşündünüz mü, belki de sizden istenen, beklenen de, tam da bu, daha fazla öfke, öfkenin sonucunda ayrışmak, saldırganlık vs vs? Bir yazımda belirtmiştim, terörün amacı korku salmaktır, amacına ulaştığı sürece de devam eder.
Peki ne yapalım, öylece sessiz kalıp, hiç bir şey yapmadan, konuşmadan duralım mı?
Size uzun vadede gerçekten işe yarayacak bir şey söyleyeyim mi, eğer topluma, ülkenize, Dünya'ya yardım etmek istiyorsanız, işe kendinizden başlamalısınız. Zira siz, toplumun, ülkenin, Dünya'nın en küçük birimisiniz, ve yönetim sistemleri özellikle terör grupları ve hatta şirket gibi içinde yönetimi barındıran tüm gruplar, bu küçük birimlerin toplamından oluşan ÇOĞUNLUK GRUBA yönelik, bu grupları kontrol altında tutmaya ve tepkilerini yönlendirmeye yönelik metotları uygular.
Yani, BİZ BUGÜN, HER BİRİMİZ KENDİMİZİ RUHSAL VE DUYGUSAL YÖNDEN UYANDIRMADIĞIMIZ VE GELİŞTİRMEDİĞİMİZ SÜRECE, BİRİLERİNİN BİZİM DUYGULARIMIZI VE DAVRANIŞLARIMIZI KONTROL ETMESİ DOĞAL BİR SONUÇTUR.
Kaldı ki, NE EKERSİNİZ, ONU BİÇERSİNİZ, toplumda beğenmediğiniz, sizi rahatsız eden herşeyde sizin de bir parça rolünüz var, aksi takdirde bu olaylar gerçekliğimizde var olmazdı...
Hayatınızda gördüğünüz bir şeyleri beğenmiyor musunuz? Yönetimden memnun değil misiniz? Terörize olma tehlikesi altında mı hissediyorsunuz?
Size soracağım sorular şudur:
Sen hayatında kimleri yönetiyorsun; aileni, iş arkadaşlarını mesela. Onları nasıl yönetiyorsun? Korku, itaat, muhtaçlık temelli bir sistem mi belirledin? Kendini üstün görüyor ve daima senin sözünün dinlenmesini mi bekliyorsun? Anne, baba, patron statülerini kullanarak daima KENDİ istediğini mi yaptırmaya çalışıyorsun, ataerkil bir sistem belirlemiş olabilir misin? Birilerine baskı yapıyor olabilir misin?
Sen hayatında kimleri terörize ediyorsun? Terör sadece bomba ile olmaz, sen kimlerin hayatında "terör estiriyorsun", birileri senden korkuyor ve içten içe sana öfke duyuyor olabilir mi?
Sen, terörize edilen kişi; buna karşı ne yapıyorsun, maddi kaygı ve korkuların nedeniyle bu sisteme hizmet etmeye devam mı ediyorsun? Yoksa bu kaygı ve korkuların üzerinde çalışarak, kendi gücünü geri kazanmaya çalışıyor musun?
Sen, kimlerin kalbini kırıyorsun, kimleri manen yok ediyorsun?
Sen, kalbi kırılan, başkasının kalbini kırması, seni yok etmesi için onlara izin veriyor musun? Buna meydan tanıyor musun?
Ne zaman kendini kurban gibi gördün? Ne zaman kendini mağdur hissettin? Oysa ki sen çok iyi biliyorsun ki, evrenin resmi dili duygudur, evrende senin başına gelen hiç bir şey yoktur, sen ne hissedersen onu daha fazla yaşarsın. Bu konuda çalışıyor musun?
Toplumları, bireyler oluşturur, bireyler değişmedikçe hiç bir şey değişmez.
Sevgilerimle
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Geleceği Bilmenin Sırrı
Geleceği bilmek istiyorsan, Kendini bil. Geleceği mi bilmek istiyorsun, Dışarı çıkma, *Kendine gel!*, Geleceği ...

-
Herkese merhabalar, Sizlerden Reiki Eğitimi ile ilgili birçok soru alıyorum, umuyorum ki bu yazımda, bu sorularınızın bir ç...
-
Herşeyin çözümü sevgide… Sevgi herşeyi fetheder.. Sevgi içimizde.. Bu sözler, kişisel gelişim denince ilk akla gel...
-
Rezonans kanunu; en basit anlatımıyla, birbirine benzeyen frekansların birbirine uyumlanması ve birbirini çekmesi olarak tanımlanabilir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder