Tarot Terapi ve Soru Sorma Becerisinin Önemi

Tarot Terapiyi oluşturma amacım;

Doğrudan benden terapi ve seans almak yönünde gerek finansal açıdan gerekse başka çekinceleri olan, veya İstanbul'da ikamet etmeyen kimselere en azından soru odaklı olarak yardımcı olabilmektedir.  

Her zaman söylediğim gibi, gelecek henüz yazılmamıştır, geleceğinizi yazan sizsiniz, ve elbetteki bunu tam olarak nasıl yaptığınızı bilmiyorsunuz, gerçekleştirmekte olduğum tüm çalışmalar kişilerin hayatlarının mimarları olduğunu ve hayatlarını nasıl inşa edebileceklerini anlatmaya ve öğretmeye yöneliktir.

Bu nedenle de,  Tarot Terapi bir fal sistemi değildir, tarot kartları benim için, sizin duygu durumunuzu ve enerji akışınızı anlamamı sağlayan bir araçtan ibarettir, dolayısıyla verilen tavsiyeler de kehanet niteliğinden öte, içgörü, öngörü, terapi ve şifaya yöneliktir. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi adına örneklerle açıklamak isterim.

Tarot Terapi sistemi mail yolu ile uzaktan yapılan bir çalışma biçimidir.

Mail yolu ile diyelim ki Ayşe Hanım'dan şu şekilde bir soru geldi:

Ahmet ile olan ilişkimdeki önümüzdeki 6 ay içerisinde ne gibi gelişmeler beklemeliyim? 

Böyle bir soruyu revize etmeksizin, doğrudan ilişkinin potansiyelini görmeye çalışmak son derece sınırlı bir cevap almanıza neden olur.

Neden mi? Gelin inceleyelim:

Soruyu sorduk, Ayşe Hanım'ı tanımıyoruz, Ahmet'e olan hislerini, hal ve tavırlarını bilmiyoruz, Ahmet'i de tanımıyoruz, Ayşe'ye gerçekten değer verip vermediğini veya Ayşe Hanım ile ilişkiye dair aynı beklenti ve görüş içerisinde olup olmadığını bilmiyoruz, kısacası bu ilişkinin Ayşe Hanım ve Ahmet için doğru bir ilişki olup olmadığını dahi bilmiyoruz, bu bilgilere sahip olmaksızın ilişkinin geleceği hakkında bir soru soruyoruz, yüzyüze yapılan bir seans esnasında bu soruların cevaplarını bir danışman olarak elde edebiliyoruz ve buna uygun olarak yönlendirmede bulunabiliyoruz. Ancak uzaktan yaptığımız çalışmada bu konuya dair bir bilgimiz olmuyor, işte bu noktada ben araç olarak kartlarıma başvuruyorum.

Ayşe Hanım, diyelim ki bu soruyu Tarot Falı bakan birine soruyor:

Bir cevap geliyor, bu cevap sadece şunu gösterir "Taraflardan herhangi birisi hal ve hareketlerinde ve duygu durumunda hiçbir değişiklik yapmadığı takdirde, ilişkinin yönleneceği potansiyel rota".

Diyelim ki açılımınız olumsuz çıktı.

Ayşe Hanım olumsuz açılım karşısında daha da karamsarlığa kapılacak, zaten beslediği endişe ve kaygı duygularını bu olumsuz sonuç karşısında daha da besleyecek ve kehanet kendini gerçekleştirecektir.

Böyle bir fal seansından Ayşe Hanım'ın kendisine kişisel olarak katabileceği gelişim alanını gösteren bir fayda ile ayrılması mümkün değildir.

Oysa ki Ayşe Hanım, bugün ilişkisi hakkında koçluk almış olsa idi, mevcut ilişkisi ve gelecekte olabilecek ilişkilerine yönelik olarak bilgi ve içgörü sahibi biri olarak tüm ilişki kaderini yönlendirebilecek becerilere sahip olacaktı.

Ayşe Hanım'ın ise yüzyüze seans almak yönünde çekinceleri var; işte bu gibi durumlar için Tarot Terapi sistemi geliştirilmiştir.

Çünkü, birçok ilişki kurtarılabilir, iyileştirilebilir, dönüştürülebilir ve aynı şekilde bir çok ilişki sadece tarafların ortak beklentilerini karşılamadığı için ne yaparsanız yapın size mutluluk getirmez ve sona erdirilmelidir. Hayatınızın gidişatı sizlerin düşüncelerine ve bu düşüncelerden doğan aksiyonlarınıza bağlı olarak an be an sizin tarafınızdan yazılır. 

Tarot Terapi sistemi, sizden gelen soruyu, sizin İÇGÖRÜ ve ANLAYIŞ kazanabileceğiniz şekilde revize eder ve cevap verir.

Diyelim ki Ayşe Hanım, böyle bir farkındalığa sahip, ancak bahsettiğimiz şekilde birebir seans veya koçluk almaya da çekiniyor veya imkanı yok, Tarot Terapi sistemine başvuruyor. Böyle bir soru için Tarot Terapi talep edildiğinde izlenecek yol şu şekildedir:

Öncelikle soru şu şekilde revize edilmelidir:

1. Ayşe Hanım, Ahmet ile olan ilişkisinde nasıl bir beklenti içerisindedir?

2. Ahmet, Ayşe Hanım ile olan ilişkisinde nasıl bir beklenti içerisindedir?

Bu iki soru öncelikle tarafların ilişkiye dair, aynı görüşleri paylaşıp paylaşmadığını gösterir. Bu herşeyin başıdır, siz ilişkinizi ciddi bir seviyeye taşımak isterken, karşınızdaki henüz böyle bir şeye hazır değilse onu zorlamak üzere yaptığınız her hamle ilişkinizin yıpranmasına ve müteakiben bitmesine yol açar. Dolayısıyla tarafların öncelikle enerjisel olarak uyumlu olup olmadığını bilmek gerekir. 

Diyelim ki taraflar ilişkiye dair aynı görüşü ve hisleri paylaşmıyorlar, soru sahibinin düşünmesi gereken yepyeni bir durum ortaya çıkmıştır.

Ayşe Hanım, kendisi ile ilişkiye dair ortak bir duygu ve düşüncede olmayan Ahmet ile yoluna devam etmeli mi, yoksa etmemeli mi? 

1. Buradan alınan cevap, ilişkinin zaman içerisinde yüksek bir potansiyele sahip bir ilişki olduğunu gösteriyor ise, Ayşe Hanım adına yönetilmesi gereken bir sürecin ortaya çıktığı aşikardir. Peki Ayşe Hanım, bu sürece en olumlu şekilde yönetebilmek adına ne yapmalıdır? 

2. Buradan alınan cevap, ilişkinin potansiyelinin yüksek olmadığına yönelik ise, Ayşe Hanım'a bundan sonra KENDİ ADINA izlemesi gereken yollar gösterilir ve şifa metotlarından en uygun olanı kendisine sunulur.

3. Kişi bu sorular ile birlikte artık, partneri Ahmet'in ilişkiye dair beklentilerini bilmektedir ve bu beklentileri bilerek hareket edecektir. 

Beklentilerin örtüşmemesi kişinin ilişkiye dair nasıl bir yol izleyeceğine karar vermesini sağlar, beklentilerin örtüşmesi halinde ise, kişi ilişkiye devam etme kararı alır ancak, tarafların her biri farklı kişiler oldukları için kendilerini ifade etme biçimleri farklı olacaktır, kişiyi kendiniz gibi bilerek hareket edersiniz, etkili iletişim kuramazsınız. Ayşe Hanım, bu durumda Ahmet ile olumlu bir iletişim süreci geliştirmek için ilişkinin doğasına uygun en etkili iletişim araçlarını öğrenmelidir, örneğin bu kimi zaman girişken bir tavır, kimi zaman ise daha sakin bir tavır olabilir. 

İlişkilerin gidişatı, rezonans kanunu ile birebir bağlantılıdır, herhangi bir ilişkinin mutlu ve huzurlu bir şekilde ilerlemesi tarafların enerji seviyelerinin birbirine uyumlu olması halinde mümkün olur. Ayşe Hanım'a bu ve gereken diğer evrensel kanunlar hatırlatılacak ve sorusuna uygun çalışmalar önerilecektir.  (Rezonans Kanunu ile ilgili yazımı şu linkten okuyabilirsiniz http://fitsoulfitmind.blogspot.com.tr/2016/08/rezonans-kanunu-cercevesinden-iliskiler.html)

Ayşe Hanım, belki sadece merakından tarot bakan bir kişiye başvurduğunda dahi esasında hayatına dair büyük bir risk almaktadır: Manipülasyon.

Evet, tarot bakan kişi Ayşe Hanım'ı bilinçli olarak ve isteyerek manipüle etmemektedir ancak Ayşe Hanım geleceğini tarot bakan kişinin ellerine ve sözlerine teslim etmiştir, o ne derse, artık dedikleri zihninde bir kod olarak kaydolacaktır. 

Ayşe Hanım, sıradan bir tarot seansında masaya, ilişkiye dair hiçbir içgörü ve anlayışa sahip olmadan oturmuş ve sorusunu sormuştur; elbette ilişki hakkında ruhsal bilgi ve içgörüye sahip olan bir kişinin ilişkisinin geleceği ile, ilişkisi hakkında herhangi bir ruhsal bilgi ve içgörüye sahip olmayan kişinin ilişkisinin geleceği farklılık arzedecektir.

Gördüğünüz gibi, bilgi ve içgörü eksikliği nedeniyle olumsuz bir seyir izleyebilecek bir ilişki akılcı soru sorabilme yeteneği sayesinde, olumlu bir seyir izlemeye başlayabilir, yani gelecek değiştirilebilir, daha doğrusu sizin tarafınızdan bilinçli bir şekilde yazılabilir.

Peki sadece akılcı soru sormak yeterli mi, elbette değil, kartlar sadece bir araçtır, evrensel kanunları bilmeksizin, hiçbir aracı doğru bir şekilde kullanamazsınız.

Örnek verelim; diyelim ki ben bir tarot okuması yaptırdım, ve bana tarotta büyük bir araba kazası geçirme olasılığından bahsedildi.

Ben o dakikadan sonra araba kullanmaktan vazgeçersem böyle bir kaza hiçbir zaman olmayacaktır. Bakın geleceğinizin rotası değişti bile! Ancak evrensel yasaları bilen bir kişi, neden böyle büyük bir kazayı hayatınıza çekmekte olduğunuzu araştıran kişidir. Bugün araba kazası yapmazsınız, ama o kazadan alacağınız deneyimi başka bir travmatik olay ile yine almak durumunda kalırsınız.

Araba kazası gibi bir olay "tesadüfen" olmaz, her olay gibi, bu olayı da hayatınıza SİZ belli bir sebepten dolayı çekmektesiniz, bu olay da her olay gibi size bir mesaj ve bir öğreti getirecektir. Ancak travmatik bir olay yaşamanıza gerek kalmaksızın her öğretiyi "zarif" bir yolla alabilirsiniz.  Dolayısıyla, burada araba kullanmaktan uzak durmanız, sadece bu deneyimi, bu deneyim özelinde bertaraf etmenize yardımcı olur, ama olayı hayatınıza çeken esas unsuru araştırmazsanız, başka bir surette, ve muhtemelen aynı travmatik ivmeye sahip bir surette yine siz bu öğretiyi alacaksınız. Bu nedenle burada da sorulması gereken soru, madem böyle bir travmatik olayın olma olasılığı benim çekim alanımda görünüyor, ben bu olayı neden hayatıma çekiyorum, ve buradan çıkarmam gereken  ders ve öğreti nedir?

Gördünüz mü, burada artık travmatik bir olaydan alacağınız bir dersi daha zarif bir yolla almanızın bir yolunu buluyorsunuz, evren için bir öğretiyi hangi yolla aldığınızın hiçbir önemi yoktur, evren nötr'dür, yargılamaz, sizin emirlerinizi yerine getirir, siz hayatınıza bir kaza çekmekteyseniz, bunu belli bir sebepten dolayı farketmeden yapıyorsunuz; işte, bu kazayı bu nedenle bertaraf etmeniz yetmez, neden kazanın çekim alanında olduğunuzu anlamanız gerekir.

Tarot Terapi ile sağlanan cevapların her biri bu şekilde sizi bir içgörü kazanmanız yönünde zorlar, evrensel kanunları daima hatırlatır, ve fal/ kehanet niteliğinden ziyade TERAPİYE, ÖĞRETİYE  ve ŞİFAYA odaklanır.

Tarot Terapi süreci hakkında detaylı bilgiye şu yazımdan ulaşabilirsiniz.

http://fitsoulfitmind.blogspot.com.tr/2017/01/tarot-terapi.html.

İletişim: Fitsoulfitmind@gmail.com

Sevgilerimle