11 Ocak 2017 Çarşamba

Reiki İle Gençleşin, Genç Kalın!



Herşeyin özü enerjidir, Reiki ise evrensel yaşam enerjisi anlamına gelmektedir, bu çerçevede her ne kadar Reiki'nin geleneksel kullanımı, fiziksel, duygusal ve ruhsal rahatsızlıkların şifasına destek olmak yönünde olsa da, esasında Reiki'yi kullanabileceğiniz alanlar sadece sizin hayal gücünüzle sınırlıdır. 

Pek bilinmese de, Reiki aynı zamanda, fiziksel görünümünüzü değiştirmek yönünde de oldukça etkilidir, sizin bedeniniz, yani çekirdeğiniz, ondan çok daha geniş bir alana yayılmış olan Auranız yani enerji bedeninizin durumuna göre sağlığını ve görüntüsünü belirler.

1. Kilo Kontrolü 

Örneğin, kilonuzdan şikayetçiyseniz, ve daha "hafif" bir bedene kavuşmak istiyorsanız, size "ağırlık" yapan enerjisel yüklerden arınmanız gerekir.  Öğünlerinize dikkat etmek ise ikincil bir öneme sahiptir. Örneğin, alma-verme dengesi bozulmuş bir kişi, enerji kaçaklarını tamir etmek için yemek yemek yönünde dayanılmaz bir isteğe sahip olabilir, böyle bir durumda bu kişi öğünlerini bir diyetisyen eşliğinde kontrol yöntemine giderse kısa zamanda istediği kiloya ulaşacaktır ANCAK, bu kiloya sebep olan enerjisel unsur keşfedilmez ise, kişi kısa bir süre sonra aynı yemek yeme alışkanlığına geri dönecektir. 

Reiki ise, söz konusu mevcut enerji dengesizliğini bir dengeye oturtarak kısa bir süre içerisinde, yemek yemek yönündeki duygusal isteğinizi dengeleyecek, yemek, tat duyusu, damak zevki ve açlık duygularınızda gerekli değişimi sağlayacaktır. Örneğin, bir zamanlar tatlıyla aşk yaşarken, artık "tatlı" gıdalara karşı hiçbir çekiminizin kalmadığını farkedebilirsiniz. Ben, kendimi bildim bileli, Reiki'ye başlayana kadar, çikolata ve sütlü tatlılar ile vazgeçilmez bir aşk yaşarken, şu an tatlı gıda tüketimim haftada ikiden fazla hiçbir zaman olmamaktadır, zira beni tatlıya yönlendiren enerji kaçakları yine enerji takviyesi ile tamamlanmaktadır, yapay takviye olan tatlılara ise ihtiyaç kalmadığından ötürü, bu gıdalara çekimim sona ermiştir. 

Bir Reiki uygulayıcısı, hangi seviyede olursa olsun, Reiki'yi aktif olarak kullanıyor ise, bedeninde olan aksamaları ve kaçakları farkedebilecektir. Örneğin, ben tüm çalışmalarını düzenli olarak yapan biri olarak, uzun seneler boyunca spor yapmaktan tamamen tembelliğim ve "sözde" zaman bulamamaktan ötürü imtina ettim, ancak gün geldi, bedenimin ne kadar hantallaştığını ve hantal bedenimin de enerji akışını ağırlaştırdığını farkettim, bu ağırlık o kadar can sıkıcı bir hal aldı ki, doğal bir güdüyle spor yapmaya yönlendim, spor yaptıkça sezgilerimin, Reiki akışımın, ve sağlığımın ve elbette de görüntümün de hızla değiştiğini söyleyebilirim. "Gerekli" olduğu için spor yaparsanız, bir süre sonra, sporu bırakırsınız, benim spor maceram daima, bu şekilde sona ermiştir. Reiki ile entegre ettiğimde ise, spor benim için "gereklilikten" ziyade bir "şarj olma" aracı haline geldiğinden, diş fırçalamak kadar doğal bir süreç haline geldi.

Aynı şekilde, Reiki uygulayıcısı bedenine dair farkındalık elde eder ve bu şekilde bedeninin hangi gıdayı "istemediğini", ne zaman "doyduğunu", ne zaman gerçekten "acıktığını" size bedensel sinyaller olarak çok net bir şekilde hisseder ve bilir. Örneğin 10 kg veya daha fazla kilosu olan bir insan, düzgün bir diyet ile birlikte Reikiyi kullanırsa, kalıcı çözüm elde etmemesi imkansızdır.  3-5 kg fazlası olan kişi için ise, özel bir diyete dahi gerekli olmaksızın, enerjinin bir dengeye kavuşması ile birlikte bu kiloları doğal bir şekilde vermesi çok mümkündür.

Önemli not: Tıbbi olarak kontrollerinizi yaptırmaksızın, kendi kendinize hiçbir diyete başvurmanızı önermiyorum, siz farkında olmasanız dahi, bazı değerleriniz eksik olabilir veya insülin direnci gibi rahatsızlıklarınız mevcut ise, belli bir diyet programını takip etmeniz gerekebilir, bunları gözardı ederek herhangi bir sisteme başlamamanızı tavsiye ederim. Aynı zamanda günde 1kg baklava yiyip, ardından günde 15 dakika Reiki yaparak bahsettiğim sonuçları almamanız da çok olası =) Ancak Reiki'nin de bahsettiğim şekilde duygusal açlık duygularını yok ettiği de şahit olduğumuz bir gerçek. Dolayısıyla ben bugün çoğu Reiki uygulayıcısının da 1kg baklava yemek yönünde bir "isteği" kalmadığını da rahatlıkla söyleyebilirim. "Çoğu" diyorum, ancak benim grubum ve ekibimde yer alan hiç kimsenin de kilo probleminin olmadığını veya zaman içerisinde kalmadığını da belirtmeliyim. 

2. Gençlik 

Reiki sizleri, size en uygun bedensel hareketlere (yeme düzeni, spor vb.) doğal olarak yönlendirirken aynı zamanda, metabolizmanızı hızlandırmak için de kullanılabilir. Hücrelerinizin özü saf enerjidir, hücreleriniz, organlarınız ve tüm dolaşım sisteminiz üzerinde sizlerin hem zihinsel hem de ruhsal olarak etkisi çok büyüktür, siz bedeninize "kendisini yok etmesini" emrederseniz, ve uzun bir süre boyunca bunu yaparsanız, ölümcül bir hastalığa yakalanmanız çok olasıdır, bu kural sadece hastalıklar için değil, aynı zamanda nasıl göründüğünüzle de yakından ilgilidir.

Yaşlanma süreci, bedenin "yorulması", "yıpranması" ve "yeni hücreleri oluşturmayı" bırakması ile ilgilidir, esasında bedenlerimiz sandığımızdan çok daha uzun bir süre varlığını sürdürme kapasitesine sahiptir, yaşları 150'nin üzerinde bulunan ve özellikle uzakdoğu bölgesinde yaşadıklarına şahit olduğumuz bir çok kişi bu olguya kanıt olarak yaşamlarını devam ettirmektedirler.

Bedeninize dışarıdan yapacağınız her müdahale, arabanızın boyasını tazelemekle eş değerdir, ancak arabanızın motor ve aksam bakımını yapmaz iseniz, boyası ne kadar güzel olursa olsun, arabanız bir gün sizi yolda bırakacaktır. Dolayısıyla, bedene yapılacak esas bakım, "içsel" bakım olmalıdır. Bunu yapabilmenin en önemli iki yolu vardır, makinenize depoladığınız gıdalar ve enerji durumunuz.

Reiki ile doğrudan, hücrelerinizi şarj edebilir, ve yeni hücre üretimine katkıda bulunabilirsiniz, cilt bozukluklarınız ve kırışıklarınız sadece içsel bir durumun dış bir yansımasıdır, ilgili bölgeye etkili bir frekansta Reiki verdiğiniz zaman, sorunun kökü şifa bulacaktır, dolayısıyla da artık örneğin ve genellikle de öfke ve yıpranma kaynaklı cilt sorunlarını da bertaraf etme imkanı bulursunuz. 

Bugün hepimiz biliyoruz ki, olumsuz bir ortama maruz kalan beyin dopamin hormonunu salgılamaktan vazgeçer, beynin birkaç bölgesinden salgılanabilen dopamin duygularınızı, hareketlerinizi, haz hissini ve acıyı etkileyen bir kimyasaldır.  Bilindiği üzere, beyinde saniyeler içinde milyonlarca sinyal iletilir. Bu sinyaller sayesinde vücut sistemleri çalışır, hareket sağlanır ve bilişsel faaliyetler oluşur. Yani, sinyallerin yokluğu, ölüm anlamına gelir. Dopamin eksikliği ise, kişinin en yalın tabirle "tatminsiz" ve "mutsuz" olmasına ve bundan kaynaklı olarak da diğer hormon ve bedensel sistemlerinizin de aksamasına yol açar, elbette bunun sonuçlarını da bedensel olarak görmeye başlarsınız. İşte bu sistemin en küçük birimi "enerjidir" zira hücrenin özü "enerjidir". Dolayısıyla hücrelerinizi en küçük birimine kadar aynı yöntemle yani enerji ile "şarj etme" imkanınız bulunur ve bu yöntem esasında son derece doğal ve mantıklıdır. 

Birçok kişi, benim yaşımı sorgulamakta, benden sadece 8-10 yaş büyük kişiler ise beni neredeyse "çocuk" veya "farklı bir nesile mensup" bir kişiymişim gibi konumlandırmaktadırlar, yaşımı duyduklarında ise elbette çok şaşırmaktalar. Aynı şaşkınlığı ben de zamanında kendi ustalarımla çalışırken yaşamış, hatta kozmetiklere olan özel ilgim nedeniyle de ustalarımdan birine hangi ürünleri kullandığını sormuştum =) Oysa ki, bir çok Reiki ustası, ciltleri üzerinde de Reiki uygulaması yaparlar ve ben dahil bir çok öğretmen doğal bazlı olmayan hiç bir ürünü kullanmaz. 

Bunun benim için en canlı kanıtı, kendimim. 28 yaşlarında, oldukça aktif bir kurumsal hayat içerisindeyken, göz çevremde meydana gelen kırışıklıklardan rahatsız olmaya başlamıştım, ve önleyici olarak botox uygulaması yaptırmaya başlamıştım. Ancak, esas sorunun, stres ve ruhsal olarak yıpranma olduğumu farkederek, hayat düzenimi değiştirdiğimde ve Reiki uygulamalarıma odaklandığımda, bugün 32 yaşında, 28 yaşında göründüğümden çok daha iyi görünmekteyim, elbette artık botox ve benzeri uygulamaları da kullanmıyorum, zira gerek duymuyorum.  Aşağıda da pek de profesyonel olmayan iki resmimi paylaşmak istedim, şimdi bazılarınız saçlarının rengini değiştirmiş ondandır diyecektir elbette ama, görmek isteyenlerin suratımdaki değişimi rahatlıkla görebileceğine de eminim =)




Peki Reiki Bütün Bunları Nasıl Yapıyor?

İnsan bedeni, kendini sağlıklı tutmak ve maksimum süre varlığını sürdürmek yönünde "gizemli" bir şekilde programlanmıştır, bağışıklık sisteminizin ta kendisi de bu programı desteklemek üzere çalışır. Bağışıklık sisteminizin nasıl işlediğine bir göz atarsanız, hücrelerinizin ne kadar "akıllı" olduğunu geçirdiği bir hastalığı tanıyarak ona karşı otomatik olarak "bağışıklık" geliştirdiğini ve saldırı altında, söz konusu saldırıyı bertaraf etmek üzere gerekirse sizi "yatağa düşürerek" tüm gücünü bu saldırıyı yok etmek için kullandığını görebilirsiniz. DNA'ımız ise bir nesilden diğerine "bilgi" aktarmak üzerine tasarlanmıştır, yani hücrelerimizin içinde "bilgi" saklıdır, ve biz buna aynı zamanda hücresel hafıza da deriz. 

Hücresel hafıza konusu hakettiği araştırma kaynağına henüz kavuşamamıştır, ancak organ nakillerinde dahi, başka birinin organını alan kişinin, esas sahibine benzer özellikler geliştirdiği saptanan bir çok vaka mevcuttur. 


Arizona Üniversitesi’nden Gary Schwartz’ın bu konu hakkında öne sürdüğü düşünceye göre vücuttaki her hücrenin kendine ait birtakım genetik maddeler zinciri vardır ve nakil esnasında kişi sadece organı değil aynı zamanda bu bilgileri de alır. Davranışlarda, kişiliklerde, hatta damak zevkindeki değişikleri de buna bağlamaktadır.
Hearts can have memory, as brains do.” diyor  Schwartz.

Reiki enerjisinin de aynı mantıkla "içinde bilgi barındıran" son derece zeki bir enerji olduğu düşünülmektedir. Bu düşünce uzun seneler içerisinde Reiki alan ve uygulayan kişilerin bildirdiği sonuçların neticesinde ortaya çıkan bir teoridir. Benzer şekilde hücrelerimizin özü de "enerjidir", kısacası siz hücrelerinizle Reiki aracılığıyla onun dilinden konuşma imkanını elde edersiniz.

Reiki enerjisi, frekansı çok yüksek, çok hızlı titreşen dalga boylarından oluşur, sağlıklı bir beden ve ruhun da elektromanyetik alanı benzer şekilde yüksek ve hızlı titreşen dalga boylarına sahiptir. Bugün düşüncelerin kendine ait bir frekansı olduğunu biliyoruz, bu kadarı kanıtlanmış bir gerçek, enerji alanında olumsuz düşünceler barındıran bir kişinin yaydığı frekans ağır, yavaş ve uzun dalga boylarına sahip bir frekanstır, ve bu durum kişinin öz varlık durumuna aykırıdır, çünkü öz varlık, biraz önce de bahsettiğim gibi, tamamen sağlıklı ve mutlu olmak yönünde otomatik olarak programlanmıştır. Bebek ve çocuklara baktığınızda bu durumu rahatlıkla görebilirsiniz, yeni doğanlar henüz dış etkenlerden etkilenmedikleri için, "otomatik" olarak mutluluk ve iç huzura sahip olarak doğarlar, ancak bu durum zamanla dış etkenler nedeniyle bozulur. 

Reiki enerjisi ise, "akıllı" bir şekilde, bu bahsettiğim enerji kaçaklarına otomatik olarak yönlenerek tıpkı bağışıklık sisteminizin yaptığı gibi, size hizmet etmeyen ve zarar veren ne varsa hayatınızdan arındırmak üzere çalışır, tek görevi sizi olabileceğiniz "en iyi" seviyeye getirmektir. 

Bugün biz kanıksanamaz bir şekilde, zihnimiz ile hücrelerimize ne yapacağı emrini veriyoruz, bunu her gün farkında olmadan yapıyoruz, zihnin bedenin üzerindeki etkilerini burada bu yazımda detaylı olarak anlatmayacağım, ancak internet üzerinden bu bilgilere ulaşmanız çok kolay. Örneğin, kanser dediğimiz rahatsızlık zihninizin hücrelerine "kendini imha etmesi" yönünde verdiği bir emirdir. Reiki ile yapılan ise, "enerji" ve "zihin" birlikteliği ile hücrelerinizi yeniden programlamaktır. Fiziksel görüntünüz üzerinde olan değişimin esas sebebi de budur.


"Reiki ile Genç ve Zinde Kalma Programı"nda uygulanan teknikler ise aşağıdaki şekildedir:

1. Reiki İnisiyasyonu/Reiki ile Tanışma, Enerjiyi Tanıma
2. Hedef soruna yönelik özel Reiki çalışma programı
3. Bilinçaltı programlaması
4. Beden Tarama ve Dinleme Yöntemleri

Program hakkinda bilgi ve talepleriniz için fitsoulfitmind@gmail.com adresine yazabilirsiniz.

Sevgilerimle





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Geleceği Bilmenin Sırrı

Geleceği bilmek istiyorsan, Kendini bil.  Geleceği mi bilmek istiyorsun, Dışarı çıkma, *Kendine gel!*,  Geleceği ...